“Yazının icadıyla kayıt altına alınan ve gelecek nesillere aktarılan kelimelerin bazılarının günümüzde de kullanılıyor olması kültürün nesilden nesile aktarılan öğrenilmiş davranış olduğunu göstermektedir. Dil toplumların söz varlığından çıkmaktadır. Unutulan diller dediğimiz gezmiş uygarlıkların kullandığı süzüklerin bazıları günümüze kadar ulaşmıştır. Bu sözcüklerin pek çoğu sözlüklere girmemekle birlikte halk ağzında kullanılmaya devam etmektedir. Bu dillerin unutulmasına rağmen halk arasında yaşıyor olması toplumun hafızasının ne katar güçlü olduğunun göstergesidir. Milattan 2 bin yıl önce Anadolu’da yaşayan Hititlerin konuştuğu dilin sözcüklerinin günümüze ulaşması gibi. Hititlerde konuşulan bazı kelimeler sözlü kültürle kuşaktan kuşağa aktarılması suretiyle insanların dağarcığında kalmıştır. Bu kelimelere günümüz sözlüklerinde değil de halk ağzında rastlamak mümkündür.
“Türk Dil Kurumu” tarafından “Halk Ağzında Yer Alan Sözcükler” sözlük haline getirilip yayınlanmıştır. Türkiye’de Halk Ağzından Derlenen Sözcükler 12 ciltlik sözlük halinde yayınlanmıştır. bu sözlükte yer alan kelimeler ile Hititçede kullanılan kelimelerin karşılaştırılması yapıldığında birçok kelimenin halen halk ağzında kullanıldığı saptanmıştır.. Böylelikle Hititlerden itibaren devam eden kültür birikimi sekteye uğramadan günümüze kadar ulaşmıştır”.
Bu sözlükte yer alan ve Hititçe de kullanıldıkları anlamlarıyla halk ağzında kullanılan bazı kelimeler şunlardır. “Hititçe’de “kaka”, “kaki” veya “gaga” kelimeleri “diş” anlamındaydı. TDK derlediği sözlükte de kak kelimesi “diş, dilim, parça” anlamına geldiği yazmaktadır. Bu kelimeler, Bursa, Sakarya, Düzce, Bolu, Kastamonu, Çankırı ve Konya’da derlenmiştir. Halen de kullanılmaktadır. Hititçe’de “kiruşa” kelimesi “bir çeşit pırasa” anlamındadır. TDK derleme sözlüğünde kiriş kelimesi “pırasa, taşlar arasında biten bir ot” şeklinde ifade edilmiştir. Yine derleme sözlüğünde “kiriç” veya “çiriş” şeklinde karşımıza çıkan kelimelerin anlamı “dağ pırasasıdır”. Bu kelimenin Hititçe ’de ki anlamıyla aynı olduğu görülmektedir. Bu kelime de Düzce, Bolu, Malatya, Sivas ve Muğla’da derlenmiştir.”
Prof. Dr. Rukiye Akdoğan
Çiriş otu, ilk bakıldığında pırasaya bezeyen bir bitkidir. Zambakgillerden olan çiriş otu, farklı yörelerde pek çok isimle adlandırılıyor. Özellikle Doğu, Güneydoğu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaygın olan bu bitki, yabani pırasa, sarı zambak, dağ pırasası, çiviş gibi isimlerle de biliniyor.
Çiriş otunu yemeklere eklenebileceği gibi tek başına da tüketmek mümkündür. Çiriş otunun en lezzetli hali kavurmasıdır. Bunun yemek için ihtiyacınız olan soğan ve çiriş otudur. Soğan kavrulur, ardından ayıklanıp yıkanmış ve doğranan çiriş otu ilave edilir. Tuz ve karabiber eklenir. Biraz soteledikten sonra ister doğrudan ister üzerine yumurta kırarak tüketilin. bazı bölgelerde üzerine yoğurt da ilave edilmektedir.